Papa Francis, Paskalya Yortusu kapsamında hapishanedeki 12 kadın mahkumun ayaklarını yıkayıp öptü

Papa Francis, ‘hizmet ve tevazu anlayışını’ vurgulamak amacıyla gerçekleştirdiği ve Hz. İsa’nın havarilerine olan alçak gönüllülüğünü yansıttığına inanılan geleneksel tören için Roma’daki bir hapishaneyi ziyaret ederek 12 kadın mahkumun ayaklarını yıkadı, sonra da öptü. Papa’nın töreni ilk kez tekerlekli sandalyede gerçekleştirmesi dikkatlerden kaçmadı.

AYİNİ TEKERLEKLİ SANDALYE ÜZERİNDE YAPTI

Hristiyanlıkta Paskalya’dan önceki perşembe günü Kutsal Perşembe olarak kutlanıyor. Ayak yıkama töreni her Kutsal Haftanın bir özelliğidir ve İsa’nın çarmıha gerilmeden önce birlikte yedikleri son akşam yemeğinde 12 havarisinin ayaklarını yıkamasını hatırlatır.87 yaşındaki Francis, son zamanlarda geçirdiği rahatsızlıkların hareket sorunlarını artırması üzerine ayini tekerlekli sandalyesinden gerçekleştirdi.

AYAKLARINI YIKAYIP ÖPTÜĞÜ KADINLARA GÜLÜMSEDİ

Papa Francis, kadınların çıplak ayaklarından birinin üzerine su döktü ve küçük bir havluyla kuruladı. Daha sonra her bir ayağı öperek kadınlara gülümsedi.Papa’nın ayaklarını yıkadığı mahkumların, İtalyan, Rus, Bulgar, Nijeryalı, Ukraynalı, Perulu ve Bosna Hersekli olduğu belirtildi.

KUTSAL PERŞEMBE NEDİR?

Kutsal Perşembe, Paskalya Üçgünü’nün başlangıcıdır. Paskalya Üçgünü, İsa’nın acı çekerek geçirdiği son günlerinin, ölümünün ve dirilişinin anıldığı günlerdir. Bu günlere, Kutsal Cuma ve Kutsal Perşembe de dahildir. Son Akşam Yemeği Ayini, genellikle Kutsal Perşembe’nin akşamında, Kutsal Cuma’nın başlangıcında ifade edilir. Bu dini günde, İsa Peygamberin havarilerinin ayaklarını yıkaması ve havarilerle birlikte yediği Son Akşam Yemeği yad ediliyor.

Papa Francis, 2013 yılında papa olarak ilk Kutsal Perşembe ritüeline aralarına kadınları ve diğer inançlardan insanları da dahil ederek Vatikan için bir ‘devrim’ yarattı. Daha önce papalar bu ritüeli sadece Katolik erkekler için Roma’daki bir bazilikada gerçekleştiriyorlardı.

Francis her yıl bir hapishaneye, mülteci merkezine ya da gençlik ıslahevine giderek bir rahibin görevinin özellikle dışlanmış kesimlere hizmet etmek olduğunu vurguluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir